Siğiller

Siğil virüs kaynaklı bulaşıcı bir hastalıktır. Yeterince önemsenmeyen, kesik ve yaralanmalarda kolayca bulaşabilen dermatolojik bir deri hastalığıdır.

Siğil ile birlikte deri de kabartı oluşur, deri ile aynı renktedir ve nasırımsı bir dokudur.

Siğili nasır ile karıştırmamak gerekir, tedavisi için ise dermatoloğa başvurulmalıdır. Siğil tedavi yöntemleri farklılıklar gösterir.

Bazılarının tedavisi için siğil ilacı kullanmak gerekebilirken, bazıları kendi kendine geçebilir.

Ayak tabanında siğil en sık görülen rahatsızlık tipidir. Bu tip siğiller diğerleri gibi çıkıntılı değildirler. Yürümenin yaptığı basınç ile derinin içine gömülürler.

Nasır gibi sert ve ağrılı oldukları için çoğunlukla nasır ile karıştırılırlar.

Siğil Nasıl Bulaşır?

Siğili iyi huylu deri kabartıları olarak tanımlayan doktorlar, siğil virüsünün ciltteki kesik ve yaralardan, hastalığı taşıyan kişiyle doğrudan temasla, virüslü giysi ve yüzeylerden bulaşabileceğini belirtiyorlar.

Ayrıca havuz ve hamam benzeri yerlerde cilt yumuşadığı için siğil virüsünün özellikle de ayak tabanına geçmesinin çok kolay olduğunu vurguluyorlar. Ayak tabanında siğil, siğil türlerinden sadece bir tanesidir. Çocuklar, ergenlik dönemindekiler ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde siğil oluşması riski daha yüksektir.

Siğil Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Vücut direnci yüksek kişilerde bazı siğiller kendiliğinden iyileşebilir. Ancak siğil çok çabuk yayılabilen bir rahatsızlıktır. Bu yüzden çoğalıp yayılmaları ve tedaviye dirençli hale gelmemeleri için hijyen kurallarına ayrı bir önem göstermek gerekmektedir. Siğili olan kişi ile yakın temas halinde bulaşabileceği için hastalığı taşıyan kişiler bir enfeksiyon kaynağıdır.

Siğil tedavisi tipine ve bulunduğu yere göre değişiklik gösterebilir. Bunlar siğilin şiddetine göre asitli krem ve solüsyonlar, dondurarak tedavi (kriyoterapi), yakılarak tedavi (koterizasyon) veya lazer tedavisi gibi yöntemler ile siğil tedavi edilebilir.

Bir A vitamini olan isotretinoin düz siğillerde kullanılabilir. Bunun dışında bağışıklığı arttırdığı için beta glucan, omega-3, çinko gibi besin destekleri tedavileri güçlendirmek için sıklıkla kullanılırlar. Sürülerek kullanılan siğil ilacı vb. leri ise öncelikle siğili eriterek ve sonra da cildin bağışıklığını arttırarak tedavi ederler. Bu tedavinin siğile karşı etkili olup olmadıklarına en az 6-8 hafta kullanılarak karar verilebilir.

Deriyi soyan asidik losyon ve kremler fayda etmediğinde veya daha kısa sürede sonuç alınmak istendiğinde ise özel işlemler yapılır. Bunlar elektrocerrahi koter, yakma veya buz tedavisi (kryoterapi lazerlerdir).

Tekrar Eden Siğillerde Ne Yapılmalı?

Bazen siğiller tekrar edebilir. Eski siğil geçer geçmez bir yenisi çıkabilir. Bunun sebebi tedaviden önce eski siğilden etrafa virüsler sıçramış olabilir. Bu durumda hiç aksatmadan tedaviye devam etmek gerekir. Siğil daha çok bağışıklık sistemi zayıf olan bünyelerde ürediği ve çoğaldığı için bağışıklık sistemini desteklemekte bu aşamada çok önemlidir.

Ancak ilk kez siğil çıktığında gereken önemin verilmesi ve hijyen kurallarına uyulması siğilin tekrar nüksetmesini önleyecektir. Bu yüzden siğilin yeniden çıkmaması için ilk andan itibaren tedaviye gereken önemin verilmesi ve devam edilmesi gereklidir.

Siğil bulaşıcı bir hastalık olması sebebi ile yakın temas halinde olan herkese bulaşabilecek bir rahatsızlıktır. Bu yüzden siğil tedavi yöntemleri kadar tedavi aşamasında hijyen kurallarına da önem verilmelidir. Ayak tabanında siğil son derece rahatsızlık verici ve ağrılı olabilir. Bu yüzden aksatmadan bir dermatoloğa görünmeli ve siğil ilacı doktor kontrolünde kullanılmalıdır.