Ayak tipiniz hangisi? İdeal yürüyüş temponuz ve süreniz ne olmalı? Haftada kaç gün yürümelisiniz? Yürüme bantlarında yapılan yürüyüş neden sakıncalı? İşte ayak sağlığına dair bilinmesi gerekenler…
SOĞUK havaların gelişiyle spor salonlarına ilgi artıyor. Sağlıklı kalmak ya da zayıflamak için soluğu spor salonlarında alanların temelde yapması gereken en önemli şey yürüyüş. Peki ayaklarınız sağlıklı kalmanın en basit yolu olan yürüyüş için uygun mu? Bu hobiniz ayak sağlığınızı tehdit ediyor mu? Fulya Ayak Sağlığı Merkezi’nden Ayak ve Ayak Bileği Cerrahı Op. Dr. Selim Muğrabi, yürüyüşe başlayacak olanlara şu önerilerde bulunuyor
HAFTADA EN ÇOK 4 DEFA YÜRÜYÜN
“Yürüyüşe başlamadan önce yapılması gereken en önemli şey hastanın vücut ağırlık endeksinin doğru hesaplanmasıdır. Kilonuz ve vücudunuzdaki yağın dağılım şekli ne kadar yürüyebileceğinizin belirlenmesinde en önemli etkendir. Doktora başvurduğunuzda kilonuzla ilgili yapılan testler ne kadar yürüyebileceğinizi göstermesi açısından önemlidir. Zayıflama amaçlı yürüyüş yapan kişilere yürüyüşe 20 dakikayla başlanması önerilir. Hasta kilo verdikçe yağ endeksi normalleşir. Kas gücü arttıkça 45 dakikaya kadar uzanan yürüyüşler mümkün hale gelir. Yürüyüş yapılırken en önemli şey doğru ayakkabı seçimidir. Bu seçim için konunun uzmanının ayak yapınızı doğru belirlemesi gerekir.”
Op. Dr. Muğrabi, “Yürüyüş ilk başlarda haftada 2 defa olmalı, maksimum 4’e çıkmalı. Haftada 4 defadan fazla yapılması profesyonel seviyeye girer ve o noktada destek almak gerekir” diyor. Doğru olanın işe basit bir yürüyüşle başlamak olduğu belirtiliyor. Yürüyüşün toplam süresinin 3’te birinin yürüyüşe, 3’te birinin hızlı koşmaya, 3’te birinin ise tekrar yürüyüşe ayrılması öneriliyor.
YÜRÜME BANTI
EN ideal yürüyüşün sokakta ve yumuşak zeminde olduğuna dikkat çekiliyor. Hastaların genel ortopedik problemlerinin ortaya çıkmasındaysa yürüme bantlarının tetikleyici etkisi bulunuyor. Op. Dr.Selim Muğrabi uyarıyor.
- Yürüme bandıyla ilgili ortaya çıkan başlıca 2 sıkıntı diz kapağı kemiği ağrısını tetiklemesi ve topuk ağrısı oluşturması. Diz kapağında kıkırdak sorunu olan kişilerde yük normalde aşağı indiği için yükten kurtulurken bu kişiler yere bastığında yük geriye dönüyor.
Spora başlamadan önce diz üstü egzersizleri yapmak gerekiyor.
- Kişide düztabanlık ve yüksek kavis olması, hastanın uygun ayakkabı kullanmaması durumunda yürüyüş sırasında topuk yük altında
- kalıyor ve topuk ağrısıyla karşılaşılıyor.
- Yürüyüşten koşuya geçildiğinde hastaların egzersiz yapmaları iyice önem kazanıyor. Aşın güçsüz ayaklarda ilk olarak ‘aşil tendom’ görülüyor. Koşuculardaysa “topuk ağrısı’ ve ‘stres kırığı’yla karşılaşılıyor. Dizleriyle ilgili problemi olanlar diz üstü egzersizlerini yapmazlarsa diz ağrıları koşuyla tetiklenip artıyor.
- Yürüme bandı kullanımından önce aşil germe ve diz üstü egzersizleri yapmak gerekiyor.
AYAK TİPİNİZ HANGİSİ?
PRONE AYAK: İçe basmak için kullanılan terimdir. Bunu ortadan kaldırma amaçlı kullanılan ‘prone ayakkabılar1 kişinin içe basmasını engellemek üzere geliştirilmiş topuk ve kavis bölgesinden destekli ayakkabılardır.
SUPİNE AYAK: Kavisi yüksek olan ve dışa basan kişiler için kullanılan ayakkabılardır. Bu ayakkabılarda topuğun dış tarafında, ayak dış tarafa dönmesin diye destek bulunur.
İdeal ayakkabıyı seçerse kişinin ayağıyla ilgili sorun yaşaması imkânsızlaşır. Hastalarda oluşan sağlık sorunlarının tümü uygun ayakkabı seçilmemesi kaynaklıdır. Uzun zamandır spor yapmayan biri düzenli yürüyüşe başladığında mutlaka germe egzersizleri yapmalıdır. Aşil germe egzersizi olarak adlandırılan egzersizlerin koşudan önce düzgün şekilde yapılması kritik önem taşır. 7-8 dakika süren bu egzersizler her koşudan önce yapılmalıdır.